Hz.Peygamber
s.a.v. devrinde basin
s.a.v. devrinde basin
Genel olarak basinin
iki türlü tezahürü vardir: Birincisi toplumu dünya hadiselerinden haberdar etmek;
ikincisi de, toplumu egitmektir. Ne var ki, basinin bu her iki yönlü çalismasi
da, içinde bulunduklan ortamin sosyal ve siyasal yapisi yüzünden sinirli
olmustur.
Dünya tarihindeki
büyük olaylarin hemen hepsinde basin çok büyük rol oynamistir. Ancak bu rol her zaman
müsbet degil, bazan da menfi yönde olmustur. Büyük ideolojilerin müsbet veya menfi
manadaki bu müsbet veya menfilik izafi olup insandan insana degisir en büyük silahlari
süphesiz basindir. Ancak, biz basini bu manada alirken, yayin'i da içine aliyoruz.
Miladi 7.yüzyilin
en büyük hadisesi, Hz.Muhammed s.a.s'in Islam'i bütün insanlara teblig etmek
üzere Allah tarafindan peygamberlikle görevlendirilmesidir.Tabiidir ki, Mekke ve daha
sonra Medine basini bu büyük hadiseye bigane kalamazdi.
Hz.Peygamber s.a.s.
temeli putlara ve heykellere tapicilik olan Mekke Devletini yikip, yerine tevhid inancina
dayali olan îslâm Devleti'ni kurmak istediginden, daha baslangiçta, tasarrufu Mekke
hükümetinin elinde olan basinin saldirisina ugradi.
Miladi 7.yüzyil
Mekke'si için, pek tabiidir ki, gazete, dergi veya radyo, televizyon söz konusu
degildir.
Basin organlari
nelerdi?
Sairler! Evet basin
isini sairler yürütüyordu. Herhangi bir konuda komu oyu olusturulacaksa, bu is
için sairler görevlendiriliyor, mukabilinde külliyetli miktarda para ödeniyordu.
Mamafih, sairlerin bu isi menfaat karsiligi yapmadiklari da oluyordu.
Savas
hazirliklarinda olsun savas meydanlarinda olsun, en büyük silah siirdi.
Resulüllah s.a.s'in Mekke
döneminde olsun, hicretten son raki Medine döneminde olsun; bu sairler Islâm ve Onun
Peygamberi Hz.Muhammed s.a.s.'in aleyhinde siirler söylemisler kamu efkarini Islâm aleyhine çekmek için çalismislardir.
Mekke dönemi
inancin tebligi sabir ve yetisme dönemi oldugundan, Hz.Peygamber s.a.s. Mekke basininin
bu amansiz saldirisina sabretmistir.
Medine döneminde
ise; cihada yani Allah'in buyruklarini yeryüzünde ikame etmek için savasa izin
verildiginden, durum baskadir.
Sairlerin çogu
yahudi idiler
Medine döneminde,
Islâm'la alay eden, ona hakaret eden sairlerin çogu yahudi idiler. Baska bir
deyisle Medine'de Islâm düsmanligi yapan basin yahudilerin elinde bulunuyordu.
Bu yahudi sairler,
siirlerinde Islâm'la alay ediyor; Hz. Pey gamber ve Müslüman kadinlarini küçük
düsürücü istihzalarda bulunuyorlardi. Bu Siir (yani o günün gazete, dergi
makaleleri, lradyo, televizyon programlari) kisa zaman içinde sehirde yayiliyor, Islâm
aleyhinde kamuoyu olusturuyordu. Her ne kadar Müslümanlar bu yalanci sairlerin
(gazetecilerin) dedikodularina kulak asmiyor idiyseler de, bu dedikodular, psikolojik bir
rahat sizlik vesilesi oluyordu. Çünkü bir Müslüman, Allah'a, Islâm'a,
Peygamber'e ve onun ümmetine hakaret edilmesine razi olamaz, hareketsiz kalamazdi.
Bu menfi basin
organlari olan yahudi sairler, adeta Islâm'a savas açmis her türlü hakareti
yapiyorlardi.
Hem peygamber, hem
Devlet Baskani olan Hz.Peygamber s.a.s. diger Islâm düsmanlanyla oldugu gibi bu düsman
organlariyla da mücadale etti.
Bu gazetecilerin en
azililarindan birisi Asma binti Mervan adindaki saire kadindi. Kendisine görev verilmis
gibi, isi gücü Islâm aleyhinde haber üretmek, siirlerinde (gazetelerinde) Islâm
düsmanligini, Peygamber düsmanligmi, islemekti.1
Bu saire kadini
öldüren ve dolayisiyla fesad saçan gazetesini kapatmis olan sahabi Umeyr hakkinda
Resulullah s.a.s. söyle buyurdu:
"Allah'a ve
Resulü'ne giyaben yardim eden birisini görmek istiyorsamz Umeyr'e bakin!"
Bu sekilde Islâm'a
ve Hz.Peygamber s.a.s.e saldiran yahudi sairlerinden birisi de Ebû Afek adindaki
fitneciydi.
Sâlim b.Umeyr
adindaki sahabi de bu Islâm düsmam yahudi sairi öldürerek, fesat saçan gazetesini
kapatmis oldu.2
Islâm düsmanhgina
en ileri gidenlerden birisi de, yahudi sair Ka'b ibnu'l-Esrefdi.
Özellikle Bedir
savasinin zaferinden sonra hirçinlasan ibnu'l-Esref, Islâm'a her türlü hakareti
yapmaya basladi. îbnu'l-Esref ve onun gibiler kahroldular, Bedir Islâm Zaferi karsisinda
söyle söyleniyordu yahudi gazeteci: "Bugün yerin alti üstünden yegdir!"
Bu sözleriyle de
sakinlesmeyen yahudi Ka'b, Mekke'ye giderek, Mekke Hükümeti'yle birlikte yas tuttu.
Bedir için... Mekke Devlet'ni Müslümanlara saldirmak için; agitlar söyledi Islâm
kiliciyla öldürülmüs olan Mekke Devleti ulularina! Islâm'a karsi müsrikle yahudi
yanyana gelmislerdi. Yahudi gazeteci, Islâm düsmanligi için putperestlerin safinda yer
almisti! Bu ne biçim ehli kitab'likti?
Medine'ye dönüp,
Islam düsmanligina devam eden ibnu'l-Esref o kadar ileri gitti ki, Hz.Peygamber s.a.s.
Allah'a söyle dua etti: "Ya Rabbi, beni Ka'b ibnu'l-Esrefden ve onun siirinden
(gazetesinden) kurtar."3 Bundan sonra da, sahabi Muhammed b.Mesleme'ye
emrederek bu müfsid yahudi gazeteciyi öldürttü ve Müslümanlar onun gazetesinin
serrinden kurtulmus oldular.
Ertesi gün,
îbnu'l-Esref'in haksiz yere öldürüldügünü savunmak için gelen yahudilere
Hz.Peygamber s.a.s. söyle dedi:
"O suçsuz
degil; bizi hicvetti. Islâm ve Müslümanlar aleyhinde siirler söyledi. Aranizdan her
kim ayni fiili islerse, onun da kafasi kesilecektir. Bunu böyle bilin ve bir daha Islâm
aleyhinde söylemeyin!"4
Degerlendirme
Yukaridaki
yazimizdan, Islâm'in düsünce ve inanç hürriyetine karsi oldugu anlasilmasin. Bilakis,
Islâm insana en büyük düsünce hürriyetini vermistir. Onun kabul etmedigi ve
karsisinda mücahede ettigi sey, Islâm ve Allah düsmanligidir.
Peygamber dönemi
yahudi sair gazetecilerin Islâm'i yikmaya matuf hedefleri ne ise, bugünkü siyonist
basinin (Hürriyet, Milliyet, Sabah, Cumhuriyet vs., M.F.) da hedefi odur.
Dipnotlar:
1- Ibn Sa'd,
Tabakat, II, 27
2- Teferruat için
bkz. Ihsan Süreyya Sirma, Hz. Peygamber s.a.s'in öldürttügü sairler, Yeni Devir
Gazetesi,Istanbul 8 Mayis, 1982
3- el-Vakidi Megazi, I,
190.
4- A.e., I, 192
Kaynak: Prof. Ihsan Süreyya Sirma, Tarih suuru,
Seha yayinlari