WEP ARISI SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ



Join the forum, it's quick and easy

WEP ARISI SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ

WEP ARISI SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
WEP ARISI SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ

***Wep Arısı Arı Bir Sitedir. Wep Arısı Gerçek Düşünçeyi Yansıtan Sitedir***


    II.Selim Dönemi Yapılan Fetihler

    ZonGiSi
    ZonGiSi


    Mesaj Sayısı : 173
    Points : 63015
    Reputation : 3
    Kayıt tarihi : 11/12/12
    Yaş : 45

    II.Selim Dönemi Yapılan Fetihler  Empty II.Selim Dönemi Yapılan Fetihler

    Mesaj tarafından ZonGiSi C.tesi 01 Haz. 2013, 15:31

    II.Selim Dönemi Yapılan Fetihler

    SAKIZ ADASININ FETHİ


    Denizlerde büyük bir güç olan Osmanlılar Akdeniz adalarının önemli
    kısmını almışlardı. Cenevizlilerin elinde olan Sakız ise alınmamış, bir
    miktar vergi ile yapılan ticari antlaşmayla kontrol altında tutulmuştu.
    Sakız adası Ege denizinde önemli ticari depo vazifesi görüyordu.

    Kapitülasyonu olamayan devletler de mallarını Sakız'a getiriyor ve
    buradan Venedik, Ceneviz, Dubrovnik, tüccarı vasıtasıyla Osmanlı
    limanlarına taşıyorlardı.Adadaki Cenevizliler vergilerini düzenli
    ödemiyor, fırsat buldukça Osmanlı kuvvetlerine saldırıyorlardı. Bu durum
    karşısında Piyale Paşa komutasında gönderilen bir donanma burayı
    fethetti. Piyale Paşa vezirliğe atandı (1568).
    ENDONEZYA SEFERİ


    Deniz seferleri devam ediyordu. Endonezya'daki Müslüman Açe Devleti'ne
    yardım etmek için, Hızır Hayreddin komutasında 15-20 parçalık bir kuvvet
    gönderildi. Böylece Osmanlı hakimiyeti ve gücü Uzakdoğuya kadar uzanmış
    oluyordu (1569).

    YEMEN SEFERİ


    Kanuni zamanında başlayan Hint okyanusundaki mücadeleler Sultan İkinci
    Selim zamanında da devam etti. Yemen, çıkan ayaklanma üzerine sefer
    düzenlendi. Orada çıkan ayaklanma bastırıldı (1570).

    KIBRIS'IN FETHİ



    Kıbrıs Venediklilerin elinde bulunmaktaydı. Mısır'ın alınmasından sonra
    Memluklülere vergi veren Kıbrıs, Osmanlılara vergi vermeye başlamıştı.
    Ekonomik, stratejik ve coğrafi yönden çok önemli olan Kıbrıs seferinin
    kolay olacağı düşüncesiyle Lala Mustafa Paşa Kıbrıs Seferine taraftar
    olurken, Sokullu Mehmed Paşa ise yeni bir Haçlı Seferine yol açacağı
    endişesiyle Kıbrıs'ın fethine muhalif kalmıştı.

    1570 yılının Ekim ayında Kıbrıs'taki irili ufaklı tüm şehirler alınmış,
    Kıbrıs'ın başkenti durumundaki Lefkoşe Osmanlıların eline geçmişti.
    Ancak Kıbrıs'ın en önemli kentlerinden olan Magosa henüz alınamamıştı.
    Lala Mustafa Paşa komutasındaki Osmanlı birlikleri yardımcı birliklerin
    de gelmesiyle, Magosa kalesini karadan ve denizden kuşatmaya başladı.
    Yaklaşık bir yıl süren kuşatmadan sonra Magosa da teslim olmak zorunda
    kaldı (4 Ağustos 1571). Adaya Türkler yerleştirildi



    KIBRIS'IN FETHİ


    Kıbrıs Venediklilerin elinde bulunmaktaydı. Mısır'ın alınmasından sonra
    Memluklülere vergi veren Kıbrıs, Osmanlılara vergi vermeye başlamıştı.
    Ekonomik, stratejik ve coğrafi yönden çok önemli olan Kıbrıs seferinin
    kolay olacağı düşüncesiyle Lala Mustafa Paşa Kıbrıs Seferine taraftar
    olurken, Sokullu Mehmed Paşa ise yeni bir Haçlı Seferine yol açacağı
    endişesiyle Kıbrıs'ın fethine muhalif kalmıştı.

    1570 yılının Ekim ayında Kıbrıs'taki irili ufaklı tüm şehirler alınmış,
    Kıbrıs'ın başkenti durumundaki Lefkoşe Osmanlıların eline geçmişti.
    Ancak Kıbrıs'ın en önemli kentlerinden olan Magosa henüz alınamamıştı.
    Lala Mustafa Paşa komutasındaki Osmanlı birlikleri yardımcı birliklerin
    de gelmesiyle, Magosa kalesini karadan ve denizden kuşatmaya başladı.
    Yaklaşık bir yıl süren kuşatmadan sonra Magosa da teslim olmak zorunda
    kaldı (4 Ağustos 1571). Adaya Türkler yerleştirildi


    İNEBAHTI SAVAŞI


    Kıbrıs'ın alınması Avrupa'da bir Haçlı donanmasının hazırlanmasına neden
    oldu. Don Juan komutasındaki Haçlı donanmasında Venedik, İspanya,
    Malta, Papalık ve diğer İtalya hükümetlerine ait gemiler bulunuyordu.
    Osmanlı Donanmasının değerli komutanları Pertev Paşa ve Uluç Ali Paşa bu
    karşılaşma sırasında savunma yapılmasını istedilerse de Kaptan-ı Derya
    Ali Paşa saldırıda bulunulmasını istedi.

    İki donanma Mora'nın kuzey, Orta-Yunanistan ile Karlıeli'nin güney
    kapılarında bulunan İnebahtı körfezinde karşılaştı (7 Ekim 1571).
    Şiddetli çarpışmalardan sonra Kaptan-ı Derya Ali Paşa ve
    beraberindekiler şehit düştü.

    Osmanlı donanması beklemediği bir darbe aldı ve çok sayıda gemisi
    batırıldı. Savaşta büyük başarılar göstererek gemilerini kurtarmayı
    başaran Uluç Ali Paşa Sokullu Mehmed Paşa tarafından, Kaptan-ı Deryalığa
    getirildi.

    Sokullu Mehmed Paşa yeni bir donanma hazırlamasını istedi. Bunun için
    çok sayıda malzemeye ihtiyaç olduğunu kısa süre içinde böyle bir
    donanmanın hazırlanmasının zor olduğunu söyleyen Uluç Ali Paşa'ya
    Sokullu; "Bütün donanmanın demirlerini gümüşten, halatlarını ibrişimden,
    yelkenlerini atlastan yapabiliriz. Hangi geminin malzemesi yetişmezse
    gel benden al." demesi Osmanlı Devletinin o dönemdeki gücünü göstermesi
    açısından önemlidir.

    Sokullu Mehmed Paşa gönderilen Venedik elçisine İnebahtı Deniz Savaşıyla
    ilgili olarak
    "Biz Kıbrıs'ı almakla sizin kolunuzu kestik, siz İnebahtı'nda bizi
    yenmekle, sakalımızı traş ettiniz. Kesilen kolun yerine yenisi gelmez,
    fakat kesilen sakalın yerine daha gür çıkar."

    Bununla beraber İnebahtı faciasından sonra kaybedilen binlerce denizciyi
    yerrine getirmek kolay olmamış ve tecrübesiz, leventlerden teşkil
    edilen yeni donanma Osmanlı'ya Akdeniz'de eski kudretini
    kazandıramamıştır. Artık Avrupa siyasetini yönlendirecek ve ticaret
    yollarını hakimiyet altına alacak Hint Seferleri gibi büyük projelere de




    TUNUS'UN ALINMASI


    Osmanlılar Uluç Ali Paşa komutasındaki yeni hazırlanmış donanma ile
    Akdeniz'e indi. Venedikliler barış istediler. Ayrıca Tunus kıyılarında
    bazı bölgeler fethedildi (1574).



    KANAL PROJELERİ


    Astrahan'ı Türklerden alan Rusların amacı güneye doğru inmekti. Osmanlı
    Devleti 13 yıl sonra Astırhan'a sefer düzenlemeye karar verdi. Bu
    seferle beraber Don ve Volga nehirlerinin birleştirilmesi de düşünüldü.
    Bu sayede Karadeniz ve Hazar birbirine bağlanacak Osmanlılar Asya
    içlerine hakim olabileceklerdi. İran tehlikesi ortadan kalkacak Rusların
    güneye inme hayalleri ortadan kalkacaktı.

    Kanal açılma işi Defterdar Kasım Bey'e verilmişti. Kanal'ın üçte biri
    tamamlanmış olmasına rağmen Kırım Hanının kışın çok uzun ve soğuk
    olacağı yönündeki olumsuz propagandaları asker ve işçiler üzerinde
    olumsuz etkiler bıraktı. Kışın gelmesiyle proje yarım kaldı ve bir daha
    devam edilmedi.

    Süveyş kanalının açılması düşüncesi de yine Sultan İkinci Selim
    zamanında gündeme geldi. Mısır Beylerbeyinin konuyla ilgili sunduğu
    proje Sokullu Mehmed Paşa'nın bu konuya yeterince önem vermemesi
    yüzünden ortadan kalktı

      Forum Saati Paz 19 Mayıs 2024, 19:07