I. Mehmed
Osmanlı padişahlarının beşincisi
Saltanatı: 1413-1421
Babası: Yıldırım Bayezid- Annesi: Devlet Hatun
Doğumu: 1379 Vefatı: 26 Mayıs 1421
Osmanlı
Devleti’nin ikinci kurucusu. Babası Sultan Yıldırım Bayezid Han, annesi
Germiyanoğlu Süleyman Şah’ın kızı Devlet Hatun’dur. Küçüklüğünden
itibaren devrin en yüksek alimlerinden ders aldı. Din ve fen ilimlerini
öğrendi. 1393′te devlet idaresinde tecrübe sahibi olmak üzere Amasya’ya
sancak beyi tayin olundu.
Çelebi Mehmet, Ankara savaşından sonra parçalanan Osmanlı topraklarını
yeniden bir idare altında birleştirmek için fetret devrinde (1402-1413)
kardeşleri Süleyman, İsa ve Musa Çelebiler ile mücadele etti. En son
1413′te Çamurlu mevkiinde, Musa Çelebi kuvvetlerini bozguna uğrattıktan
sonra, Edirne’de tahta çıktı. Böylece Osmanlı Devleti’ni karşılaştığı bu
büyük bunalımdan kurtararak devletin birliğini sağlayan Çelebi Sultan
Mehmet, ilk olarak elden çıkan toprakları geri almaya çalıştı.
1414′te Anadolu üzerine yürüyerek Aydınoğlu Cüneyd beyin elinden
Kayacık, Nif ve İzmir’i aldı. Karamanoğulları’na ait Konya’yı muhasara
etti ise de İkinci Mehmet’in af dilemesi ve tabiiyetini arz etmesi
üzerine barış yapıldı. Ancak Karamanoğlu’nun sözünde durmaması üzerine
Sultan Mehmet, Şehri ikinci defa kuşatarak zaptetti (1415). Daha sonra
yapılan antlaşmayla Konya’yı Karamanoğulları’na bırakan Sultan,
Beypazarı, Sivrihisar, Akşehir, Yalvaç ve Beyşehir kalelerini ülkesine
kattı.
Bundan sonra, evvelce Musa Çelebi ile birleşerek kendisine karşı hareket
eden ve vergisini de göndermeyen Eflak beyi Mirça üzerine yürüyen
Sultan, onu Yer-Göğü’de mağlup etti. Mirça, üç yıllık vergisini ödediği
gibi, oğlunu da rehin olarak bıraktı. Rumeli’den dönüşünde
Candaroğulları üzerine yürüdü. Tosya, Çankırı ve Kalecik’i ele geçirdi.
1416 ve 1420′de ilk defa Tuna ırmağının kuzeyine geçerek Basarabya’ya
girdi.
Çelebi Mehmet devrinin en önemli iç hadisesi Şeyh Mahmut Bedrettin
isyanıdır. İslam’a uymayan sapık fikirlerini halk arasında yayan Şeyh
Bedrettin’in çıkardığı isyan kısa sürede Karaburun’dan Amasya’ya kadar
yayıldı. Ancak ülkeye tek başına hakim olduğu günden beri Şeyh
Bedrettin’in hareketlerini dikkatle takip eden Sultan, Şeyhin ve
taraftarlarının başlattığı bu ayaklanmayı zamanında bastırmaya muvaffak
oldu. Yakalanan Şeyh Bedrettin İslam alimlerinin fetvası üzerine idam
edildi.
Aynı yıl Rumeli’de taht mücadelesine giren ve Düzmece Mustafa olarak da
bilinen kardeşi Mustafa Çelebi’yi yenilgiye uğrattı. Mustafa Çelebi
kaçarak Bizans imparatoruna sığındı. Bu olaydan kısa bir müddet sonra
Sultan, Edirne’de avlanırken rahatsızlandı ve çok geçmeden de 26 Mayıs
1421′de vefat etti. Naşı Bursa’ya getirilerek Yeşil Türbe’ye defnedildi.
Osmanlı Devleti’nin ikinci kurucusu kabul edilen Çelebi Mehmet, sabırlı,
azim ve irade sahibi, sözüne ve vaadine sadık, vakur bir hükümdar idi.
Sekiz yıllık saltanatını Allhü tealanın dinine hizmet etmek ve yolunu
yaymak için kuvvetli bir devlet kurmaya feda etti. Küçük ve büyük yirmi
dört muharebede bulunarak kırka yakın yara aldı. İçte ve dışta daimi
olarak din ve devlet düşmanlarıyla mücadele halinde iken yazdığı bir
şiiri:
“Cihan hasm olsa, Hakk’tan nusret iste!
Erenlerden dua vü himmet iste!”
beytiyle başlamaktadır.
Çelebi Mehmet, memleketindeki refahtan diğer müslümanlara da pay vermek,
Resul-i Ekrem’in mübarek komşularının dualarını almak için her sene
onlara hediyeler gönderme adetini başlattı. Sürre alayı adı verilen bir
heyetle gönderilen hediyeler, Mekke ve Medine’deki mübarek yerlerin
tamir ve bakımı ile fakirlerin yiyecek ve giyecekleri için sarf
edilirdi.
Memleketin imarına büyük önem veren Sultan, Bursa’da Yeşil Türbe ile bir
cami, medrese ve imaret, Edirne’de bir cami ve bedesten, Amasya’da da
oğlu Kasım için bir türbe yaptırmıştır.
Osmanlı padişahlarının beşincisi
Saltanatı: 1413-1421
Babası: Yıldırım Bayezid- Annesi: Devlet Hatun
Doğumu: 1379 Vefatı: 26 Mayıs 1421
Osmanlı
Devleti’nin ikinci kurucusu. Babası Sultan Yıldırım Bayezid Han, annesi
Germiyanoğlu Süleyman Şah’ın kızı Devlet Hatun’dur. Küçüklüğünden
itibaren devrin en yüksek alimlerinden ders aldı. Din ve fen ilimlerini
öğrendi. 1393′te devlet idaresinde tecrübe sahibi olmak üzere Amasya’ya
sancak beyi tayin olundu.
Çelebi Mehmet, Ankara savaşından sonra parçalanan Osmanlı topraklarını
yeniden bir idare altında birleştirmek için fetret devrinde (1402-1413)
kardeşleri Süleyman, İsa ve Musa Çelebiler ile mücadele etti. En son
1413′te Çamurlu mevkiinde, Musa Çelebi kuvvetlerini bozguna uğrattıktan
sonra, Edirne’de tahta çıktı. Böylece Osmanlı Devleti’ni karşılaştığı bu
büyük bunalımdan kurtararak devletin birliğini sağlayan Çelebi Sultan
Mehmet, ilk olarak elden çıkan toprakları geri almaya çalıştı.
1414′te Anadolu üzerine yürüyerek Aydınoğlu Cüneyd beyin elinden
Kayacık, Nif ve İzmir’i aldı. Karamanoğulları’na ait Konya’yı muhasara
etti ise de İkinci Mehmet’in af dilemesi ve tabiiyetini arz etmesi
üzerine barış yapıldı. Ancak Karamanoğlu’nun sözünde durmaması üzerine
Sultan Mehmet, Şehri ikinci defa kuşatarak zaptetti (1415). Daha sonra
yapılan antlaşmayla Konya’yı Karamanoğulları’na bırakan Sultan,
Beypazarı, Sivrihisar, Akşehir, Yalvaç ve Beyşehir kalelerini ülkesine
kattı.
Bundan sonra, evvelce Musa Çelebi ile birleşerek kendisine karşı hareket
eden ve vergisini de göndermeyen Eflak beyi Mirça üzerine yürüyen
Sultan, onu Yer-Göğü’de mağlup etti. Mirça, üç yıllık vergisini ödediği
gibi, oğlunu da rehin olarak bıraktı. Rumeli’den dönüşünde
Candaroğulları üzerine yürüdü. Tosya, Çankırı ve Kalecik’i ele geçirdi.
1416 ve 1420′de ilk defa Tuna ırmağının kuzeyine geçerek Basarabya’ya
girdi.
Çelebi Mehmet devrinin en önemli iç hadisesi Şeyh Mahmut Bedrettin
isyanıdır. İslam’a uymayan sapık fikirlerini halk arasında yayan Şeyh
Bedrettin’in çıkardığı isyan kısa sürede Karaburun’dan Amasya’ya kadar
yayıldı. Ancak ülkeye tek başına hakim olduğu günden beri Şeyh
Bedrettin’in hareketlerini dikkatle takip eden Sultan, Şeyhin ve
taraftarlarının başlattığı bu ayaklanmayı zamanında bastırmaya muvaffak
oldu. Yakalanan Şeyh Bedrettin İslam alimlerinin fetvası üzerine idam
edildi.
Aynı yıl Rumeli’de taht mücadelesine giren ve Düzmece Mustafa olarak da
bilinen kardeşi Mustafa Çelebi’yi yenilgiye uğrattı. Mustafa Çelebi
kaçarak Bizans imparatoruna sığındı. Bu olaydan kısa bir müddet sonra
Sultan, Edirne’de avlanırken rahatsızlandı ve çok geçmeden de 26 Mayıs
1421′de vefat etti. Naşı Bursa’ya getirilerek Yeşil Türbe’ye defnedildi.
Osmanlı Devleti’nin ikinci kurucusu kabul edilen Çelebi Mehmet, sabırlı,
azim ve irade sahibi, sözüne ve vaadine sadık, vakur bir hükümdar idi.
Sekiz yıllık saltanatını Allhü tealanın dinine hizmet etmek ve yolunu
yaymak için kuvvetli bir devlet kurmaya feda etti. Küçük ve büyük yirmi
dört muharebede bulunarak kırka yakın yara aldı. İçte ve dışta daimi
olarak din ve devlet düşmanlarıyla mücadele halinde iken yazdığı bir
şiiri:
“Cihan hasm olsa, Hakk’tan nusret iste!
Erenlerden dua vü himmet iste!”
beytiyle başlamaktadır.
Çelebi Mehmet, memleketindeki refahtan diğer müslümanlara da pay vermek,
Resul-i Ekrem’in mübarek komşularının dualarını almak için her sene
onlara hediyeler gönderme adetini başlattı. Sürre alayı adı verilen bir
heyetle gönderilen hediyeler, Mekke ve Medine’deki mübarek yerlerin
tamir ve bakımı ile fakirlerin yiyecek ve giyecekleri için sarf
edilirdi.
Memleketin imarına büyük önem veren Sultan, Bursa’da Yeşil Türbe ile bir
cami, medrese ve imaret, Edirne’de bir cami ve bedesten, Amasya’da da
oğlu Kasım için bir türbe yaptırmıştır.