WEP ARISI SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ



Join the forum, it's quick and easy

WEP ARISI SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ

WEP ARISI SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
WEP ARISI SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ

***Wep Arısı Arı Bir Sitedir. Wep Arısı Gerçek Düşünçeyi Yansıtan Sitedir***


    I.Mehmed Dönemi Fetihler

    ZonGiSi
    ZonGiSi


    Mesaj Sayısı : 173
    Points : 63015
    Reputation : 3
    Kayıt tarihi : 11/12/12
    Yaş : 45

    I.Mehmed Dönemi Fetihler  Empty I.Mehmed Dönemi Fetihler

    Mesaj tarafından ZonGiSi C.tesi 01 Haz. 2013, 14:21

    I.Mehmed Dönemi Fetihler

    Çelebi Mehmed Rumeli’ndeki olaylarla
    uğraşırken, Karamanoğlu yine harekete geçti. Germiyanoğlu Yakub Bey’in
    Mehmed Çelebi’ye itaatini bildirmesi üzerine Bursa’yı kuşattı. Hacı İvaz
    Paşa’nın kahramanca müdafaası üzerine Yıldırım Bâyezid’in sur dışında
    kalan kabrine hakaret bile etti. İşte bu kargaşa içinde Sultânlık
    koltuğuna oturan Mehmed Çelebi, Aydın’daki Candaroğullarının da
    tabiiyetini kabul ettikten sonra Karamanoğlu’nun üzerine yürüdü ve
    halasının oğlu olan Karamanoğlu II. Mehmed Bey’i esir aldı. Sonra
    affetti. Bu arada Venedik donanmasına karşı 1416 yılında Çalı Bey
    komutasındaki Osmanlı donanması hücuma geçti, ancak mağlup oldu. Buna
    karşılık Macar Kralı Sigismund’un haçlı seferi teşebbüsü, Mehmed
    Çelebi’nin bir paşası olan Gâzî İshak Bey tarafından püskürtülünce
    Osmanlı prestij kazandı. İshak Bey’in 1415 muharebesinden sonra
    Türklerin Bosna Sarayı dedikleri Sarajevo Osmanlı’nın eline geçti. İshak
    Bey’in Rumeli’deki bu fetihleri Romanya ve diğer Balkan bölgelerinde de
    devam etti. Sultân Mehmed de boş durmuyor ve Sinop’daki Candar
    Beğliğinin bir kısım topraklarını Osmanlı Devleti’ne ilhak ediyordu.


    Osmanlı Devleti, yeniden eski ihtişamına kavuşmak üzere iken, iç ve dış
    düşmanlar, iki büyük gaileyi Osmanlı Devleti’nin başına açmakta
    gecikmediler. Ancak Sultân Mehmed’in fevkalade basiretli idaresi ve
    Allah’ın yardımıyla bu iki büyük bela da aşıldı.


    Bunlardan birincisi, Şeyh Bedreddin isyânı idi. Musa Çelebi’nin
    Kazaskeri ve bir nevi Şeyhülislâmı olan bu ilim adamı, belli çevrelerce
    kullanıldı. Musa Çelebi’nin tasfiyesinden sonra Sultân Mehmed tarafından
    yüksek bir maaş verilerek İznik’te mecburi ikamete zorlanan Şeyh
    Bedreddin, Aydın ve İzmir taraflarında fesada başlayan Börklüce Mustafa
    ve Manisa civarında ortaya çıkan ve aslında bir Yahudi dönmesi olan
    Torlak Kemal ile olan eski ilişkilerinden korkarak, Kastamonu-Sinop-Kefe
    üçgenini takipten sonra Eflak Voyvodasına sığındı. Daha önce Şeyh
    Bedreddin’in kazaskerliği sırasında onun kethüdalığını yapan Börklüce
    Mustafa, İzmir’de, Urla yarımadasının kuzey tarafındaki Karaburun’da,
    Yahudi dönmesi Torlak Kemal ise, Manisa’nın Kızılbaşlarla meskûn
    bölgelerinde Osmanlı Devleti’nin aleyhinde bir isyan hareketine hazırlık
    yapıyorlardı. Şeyh Bedreddin’in de Rumeli’de bu tür hareketlere girişme
    teşebbüsleri bardağı taşıran son damla oldu. Bizans bunları şiddetle
    destekliyordu. Ordularının sayısı 5.000 ve 10.000’lerle ifade edilen ve
    Dede Sultân diye de anılan Börklüce Mustafa’nın isyanı, Timurtaş
    Paşa-zade Ali Bey’in de mağlup olmasıyla ciddileşti. Mehmed Çelebi’nin
    oğlu Şehzâde Murâd, Bâyezid Paşa’nın da yardımıyla Börklüce Mustafa ve
    asi kuvvetlerin üzerine yürüdü ve ele geçirilen Dede Sultân idam edildi.
    Bunu Torlak Kemal’in tepelenmesi izledi ve böylece Osmanlı Devleti’nde
    ilk ciddi alevi isyanı bastırılmış oldu.


    Bunun üzerine Rumeli’deki Deliorman’da yerleşen Şeyh Bedreddin isyanı
    genişletme çabalarını sürdürdü. Selanik taraflarında Düzmece Mustafa ile
    meşgul olan Sultân Mehmed, olayı duyunca hemen Serez’e geldi ve Bâyezid
    Paşa’nın gayretiyle Şeyh Bedreddin ele geçirildi ve Serez çarşısında
    idam edildi. İdamına fetvâ veren ise, Sa’deddin Teftezâni’nin
    talebelerinden olan Herat’lı Mevlânâ Haydar’dır. 1420 yılında bu olay da
    kapatılmıştır.


    Sultân Mehmed’in ikinci belası ise, Timur tarafından esir alınarak 16
    yıl ortadan kaybolan ve ancak Bizans ve benzeri dış düşmanların tahriki
    ile saltanat iddiasıyla ortaya çıkan Yıldırım’ın gerçekten oğlu Düzmece
    Mustafa’dır. Normalde Sultân Mehmed’in ağabeyidir. Niğbolu Sancakbeyi
    Aydınoğlu Cüneyd’in de desteğini alarak kıyam eden Düzmece Mustafa,
    Sultân Mehmed’e yenildi ve Bizans İmparatoruna sığındı. Sultân Mehmed
    hayatta olduğu müddetçe salıverilmemek ve buna karşılık İmparatora yılda
    300.000 akçe ödenmek şartıyla anlaşma yapıldı ve hatta bu anlaşmanın da
    etkisiyle Sultân Mehmed, 1420’de İstanbul’da İmparator II. Manuel’i
    ziyaret bile etti.


    Sultân Mehmed Çelebi 39 yaşında vefat etti ve Bursa’daki Yeşil Türbeye
    defn olundu. Vefatında Osmanlı devleti eski genişliğine ve kuvvetine
    ulaşmıştı. 24 kere savaşa giren Mehmed Çelebi 40 yerinden yara almıştı.
    Samimi, dürüst, dindar ve diplomat bir devlet adamıydı.


    ZEVCELERİ:
    1- Şeh-zâde Kumru Hâtûn; Amasyalı bir Paşa’nın torunu. 2- Emine Hâtun; Dulkadır oğlu Mehmed Bey’in kızı ve II. Murad’ın annesi.
    ÇOCUKLARI: 1- Şehzâde Küçük Mustafa. 2- Şehzâde II. Murâd. 3- Şehzâde Mahmûd. 4- Şehzâde Yusuf. 5- Şehzâde Ahmed.


    Sultân Mehmed Çelebi zamanındaki ileri gelen devlet adamları arasında,
    baştan beri onun sadık bir veziri olan Bâyezid Paşa’yı, ilmiyeden gelen
    İbrahim Paşa’yı ve Bursa kahramanı Hacı İvaz Paşa’yı; asrındaki büyük
    âlimler arasında Sa’deddin Teftezânî’nin talebelerinden Mevlânâ
    Burhânüddin Haydar’ı, Mevlânâ Sarı Ya’kub’u, Kara Ya’kub lakabıyla
    meşhur olan Ya’kub bin İdris’i, Kâfiyeci lakabıyla meşhur Mevlânâ
    Muhyiddin’i ve Bâyezid-i Sofî’yi; zamanındaki maneviyât erenlerinden
    özellikle Şeyh Abdüllatif’i, Amasyalı Pir İlyas’ı ve Şeyh Muslihuddin
    Halife’yi; şâirlerden ise sadece Hüsrev ü Şirin müellifi Şeyhi ile Molla
    Ezherî ve Şair Zihni’yi sayabiliriz .

      Forum Saati Paz 19 Mayıs 2024, 17:52